nahcivan
  Nahcivanla İlgili Çıkan Haberler
 


NAHÇIVAN, AZERBAYCAN’A “KAMBUR” OLMAYA DEVAM EDİYOR

    Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti’nde uzun bir süredir devam eden ve özellikle son dönemde giderek artan çeşitli uygulama ve faaliyetler, Nahçıvan halkını canından bezdirmiş görünüyor. Bunun en temel sebebinin ise; herkes ve her kesimin bildiği gibi, büyük çaplı işsizlik, çok daha geniş çaplı rüşvet- yolsuzluk ve sonuçta da Nahçıvan yönetiminin fütursuzca uyguladığı baskı ve tehdit politikaları olarak gösteriliyor.

Yaşadıkları sıkıntılar nedeniyle, çaresizlikten çevre ülkelere göç etme arayışlarını hızlandıran Nahçıvan halkı, maruz kaldıkları bu duruma el koyması amacıyla Azerbaycan Devlet Başkanı İlham Aliyev'den yardım dilenirken, mevcut müzminleşmiş sorunların kısa vadede çözülmesi ise bu aşamada maalesef imkansız gibi görünüyor.

Yaklaşan Milli Meclis seçimleri, Nahçıvan yönetiminin, halk üzerindeki baskılarını giderek arttırmasına sebep olurken, “Denize düşen yılana sarılır” misali halk, çare arayışlarını, dış güçler olarak değerlendirdikleri başta ABD olmak üzere Batılı devletlere yöneltmek mecburiyetinde kalıyor. Halkın bu malum güçlerden medet umma mecburiyeti, Nahçıvan yönetiminin baskılarının boyutlanarak devam etmesiyle karşılık buluyor, sonuçta halk- yönetim ilişkisinde de tam bir “Kısır döngü” yaşanıyor.

Nahçıvan’da yaşanan ve halk arasında yoğunlukla konuşulan son dönemdeki gelişmelere göz atıldığında ise; her zaman olduğu gibi bazı bilinen şahıslar ve çeşitli yolsuzlukları yine karşımıza çıkıyor.

Bunlardan bazılarını özetle sıralamak gerekirse …

Nahçıvan Ali Meclis Başkanı Vasıf Talibov'un kardeşi, ünlü başrol oyuncusu Muharrem Talibov'a ait Nahçıvan şehir merkezinde faaliyet gösteren sağlık ocağında bulunan tıbbi cihazlar ile "Nahçıvan’ın Sesi" radyosunun, değerlerinin çok üzerinde bir fiyatla 150.000 ABD Doları karşılığında, Nahçıvan yönetimine satıldığı iddia ediliyor.

Meclis Başkanı Talibov'un talimatıyla, Nahçıvan şehir merkezinde bulunan ve T.C. Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından yaptırılan Türk Camisi imamının kaldığı prefabrik bina, cami deposu, tuvalet ve şadırvanın, Nahçıvan Garnizon Komutanlığı tarafından, geçtiğimiz Haziran ayı içerisinde söktürüldüğü, söz konusu inşaat malzemelerinin ise Garnizon Komutanı’nın Nahçıvan Çayı kenarında yaptırmakta olduğu yazlık inşaatında kullanıldığı dillerde dolaşıyor. İşin bununla da kalmadığı, Türk Camisi'nin çevresindeki bina ve müştemilatın sökülmesi sonrasında boşalan araziye de, kardeş Muharrem Talibov'un ortağı olduğu Cahan-MMS İthalat-İhracat Şirketi tarafından, ticaret merkezi yapımına başlandığı ifade ediliyor.

T.C. Savunma Bakanlığı tarafından 2004 ve 2005 yılları içerisinde, Nahçıvan Askeri birliklerine gönderilen ve üzerinde "T.C. Savunma Bakanlığı'na aittir-Satılamaz" ibaresi bulunan yardım malzemelerinin, Nahçıvan Ali Meclisi Başkanı Vasıf Talibov ve Garnizon Komutanı Kerem Mustafayev'in bilgisi dahilinde, Nahçıvan şehir merkezinde bulunan halka açık pazar yerlerinde satışına devam ediliyor. T.C. Savunma Bakanlığı'nın yardımlarının yanı sıra, diğer bazı ülkelerce verilen Nahçıvan Askeri birliklerinin 2008 yılına kadar ihtiyacı olan erzak ve malzemelerin tamamının da pazarlarda satılarak tüketildiği, 2008 yılı sonrasına ait olan yardımların ise, içerisinde bulunduğumuz Temmuz ayı itibariyle satışına başlandığı söyleniyor.

Askeri birliklerce kullanılması amacıyla verilen yardım malzemelerinin halka açık pazarlarda aleni satışı hiç kimseyi rahatsız etmiyor mu ! Malzemelerin satışından elde edilen yüklü meblağ, kimin veya kimlerin cebine gidiyor ? Malzemeleri yardım amaçlı veren ülkeler ile Azerbaycan yönetimi bu durumdan hiç mi haberdar değiller ! Haberdar iseler; neden müdahale edilmiyor, sorgulanmıyor, araştırılmıyor, engellenmiyor ? Müdahale ediyor iseler, neden bunlar hiç çekinilmeksizin açık açık pazarlarda hala satılabiliyor ! Bu, anlaşılması zor, ilginç ve gerçekten çok üzücü bir durum.

Öte yandan, “Kardeş Muharrem Talibov’un, Londra'daki bankalarda yüklü miktarlarda hesabının bulunduğu ve bu hesabın her geçen gün giderek kabardığı, ağabey Vasıf Talibov'un da İngiltere’de lüks bir villaya sahip olduğu ve kendi ailesinin yanı sıra, bazı önemli misafirlerini de zaman zaman burada ağırladığı” hususları da, halk arasında konuşulan konular arasında son dönemde yerini alıyor.

Peki, neden İngiltere ? Orta Asya Cumhuriyetleri’nde son dönemde moda haline gelen ve İsviçre bankaları yerine tercih edilen ABD bankaları değil de, neden İngiltere bankaları ! Bu da, anlaşılabilir, ancak oldukça dikkat çekici bir durum olarak karşımıza çıkıyor !

 

ERMENİSTAN ŞİMDİ DE NAHCIVAN’I İSTİYOR!

 

 

     Geçtiğimiz yıl Nisan ayında, Ermenistan Devlet Başkanlığı’ndan yetkililer, İstihbarat görevlileri ve bilim adamlarının katılımıyla düzenlenen bir toplantı yapılmıştı. Savunma Bakanı tarafından Ermenistan’ın malum amaçlarından hiçbir zaman vazgeçmeyeceğinin açıklandığı toplantının sonunda, Lendrus Hursudyan isimli bir zat-ı muhteremin başını çektiği bir grup Ermeni aydını! da, Uluslararası Ermenistan Enformasyon Merkezi’ne bir mesaj göndererek; "Büyük Ermenistan" idealinin gittikçe gerçekleştiğini ve Nahcıvan’ın da Karabağ gibi Azerbaycan tarafından işgal edildiğini ve Nahcıvan konusunun gündeme getirilmesi yönünde faaliyet yürütülmesi kararı alındığını” dile getirmişti.

Şimdi bunları niye anlatıyoruz ve Hursudyan kimdir açıklayalım...

Ermenistan’daki Nahcıvan Derneği’nin lideri konumunda olan Hursudyan, sık sık İran’a giden, İran’ın resmi televizyon kanallarında, üniversitelerinde konuşmalar yapan ve bu konuşmalarda “Büyük Ermenistan” hayalini vurgulayan ve bu çerçevede Nahcıvan’daki; Artases, Vanadzor ve Sevan gibi yerleşim birimlerinde Ermenilere ait tarihi eserlerin bulunmasından dolayı Nahcıvan topraklarının da Ermenilere ait olduğunu iddia eden biri.

Şimdilerde, İran/Tahran’da sözde “Büyük Ermenistan’ın Yeni Haritası”nı hazırlamaya çalışıyor. Haritaya; Dağlık Karabağ, Nahcıvan Özerk Cumhuriyeti ve tabii ki Türkiye’nin Kars, Iğdır ve Erzurum gibi Doğu illerini de dahil etmiş!

Hursudyan’ın ve yandaşlarının maddi destekçileri de çok.

Hursudyan, yaptığı bir açıklamada, “Büyük Ermenistan”a yönelik faaliyetlerinde kullanılmak üzere;

İran’ın 'Mostafazan' ve 'Canbazan' şirketlerinin 75 milyon dolar,

Yunanistan’ın OTF şirketinin 250 milyon dolar,

Kanada’nın First Dynasty Mines şirketinin 22,1 milyon dolar,

Fransa’nın Perno Rikar şirketinin 30 milyon dolar,

Belçika’nın De Beers ve Güney Afrika’nın Arslanian Catting Vorc şirketlerinin 110 milyon dolar ile yaptıkları katkıya! teşekkür ediyor.

Ermenistan’ın Türkiye üzerindeki emelleri zaten bellidir. Azerbaycan’ın %20’sini de işgal etmiştir. Şimdi de elini Nahcıvan’a uzatmaktadır. Ermenistan’ın “Dünyadan tecrit edilmiş Ermeni toprakları” olarak adlandırdığı Nahcıvan ise; Azerbaycan’a bağlı, yaklaşık 300-350 bin nüfuslu küçük bir özerk cumhuriyet. Kuzeyi ve doğusu Ermenistan ile, güneyi ve batısı da İran toprakları ile çevrili. Türkiye ile de 13 km. lik bir sınırı bulunuyor. 1937 yılında Nahcıvan ve Azerbaycan arasındaki geçiş noktası olan Zengezur bölgesinin Stalin tarafından Ermenistan’a bağlanması sonucunda hem Türkiye’nin Türk dünyası ile hem de Azerbaycan-Nahcıvan bağlantısının kopması amaçlanmış. Yani Azerbaycan ve Türkiye üzerinde oynanan oyunlar çok eskilere dayanıyor.

Bu arada, Ermenistan’ın mantığı nasıl çalışıyor, anlamak mümkün değil. Geçmişte, falanca ülkede, falanca tarihte yapılmış bir Ermeni yapısı görür görmez, haykırmaya başlıyor; “Burası da benimdi!” Sadece haykırsa iyi, hemen bir belgesel hazırlıyor.

Bakınız bunlardan biri, 27 Ocak 2004 tarihinde Ermenistan’daki Amerikan Üniversitesi’nde gösterildi. Nahcıvan’ın tarihini, kültürünü ve eserlerini tanıtan 6 filmden biri olan bu belgeselin senaristi ve yapımcısı Argam Ayvazyan; “Nahcıvan’ın bir gün mutlaka özgürlüğüne kavuşturulup, Ermenistan’la birleşmesini dilediğini” belirtmekten çekinmiyor.

Aslında neden çekinsin ki?

Türkiye’den ve işgal altındaki Azerbaycan’dan başka kimse Ermenistan’a; “Dur bakalım. Sen toprağınla yetin. Başka ülkenin toprağına da göz koyma.” demiyor ki. Fakir ve dünya piyasasına kapalı bir ülke olmasının verdiği kompleksten dolayı olsa gerek, huysuz bir çocuk gibi Ermenistan. Aynı tutuma Türkiye girse, herhalde bir Haçlı Seferi daha yaşanırdı Anadolu’ya doğru...

 

 

NAHÇIVAN HALKI, ARTAN KÜRT NÜFUSU VE FAALİYETLERİNDEN OLDUKÇA RAHATSIZ

      Nahçıvan'da yaşayan halkın büyük bir bölümü, bölgede iş olanaklarının yok denecek kadar az olması, rüşvet-yolsuzluğun artması ve Nahçıvan Ali Meclisi Başkanı Vasıf Talibov yönetiminin baskıcı uygulamaları nedeniyle, son dönemde başta Türkiye ve RF olmak üzere çevre ülkelere göç etmeye başladılar.

Yaşanan göçün en temel sebeplerinden biri de, Nahçıvan genelinde olmak üzere, özellikle Babek ve Şerur Rayonları’nda artan Kürt nüfusu ve bundan kaynaklanan Kürtçülük faaliyetleri olarak gösteriliyor.

İran’daki Kürt aşiretlerin yoğunlukla Nahçıvan sınırında yerleşik olmasının yanı sıra, mevcut olumsuz koşullar nedeniyle bölgeden göç etmek zorunda kalan Nahçıvanlıların ev ve arazilerinin de özellikle Türkiye ve İran'dan Nahçıvan'a gelen Kürtlerce satın alınarak yerleşilmesi sonucunda, bölgedeki Kürtçülük faaliyetlerinin giderek arttığı belirtiliyor.

Bilindiği gibi, İran ve Nahçıvan’daki Kürtçü unsurlar tarafından, terör örgütü PKK/KONGRA-GEL adına kaçak mazot ve uyuşturucu madde ticareti yapılarak, mazot ve uyuşturucunun, İran'dan Nahçıvan'a ve buradan da Türkiye'ye geçirilmesi sağlanıyor, önemli miktarda maddi kazanç temin ediliyor.

Türkiye ve İran'dan gelen yaklaşık 300 Kürt öğrencinin öğrenim gördüğü Nahçıvan Devlet Üniversitesi'nde, Kürt asıllı öğretim görevlisi, PKK/KONGRA-GEL sempatizanı Nizami Aloyev tarafından, Kürt asıllı öğrencilere yönelik, gayri resmi olarak “Kürt Tarihi” dersi verildiği, Nahçıvan Ali Meclisi Başkanı Vasıf Talibov'un kardeşi Muharrem Talibov ile Azerbaycan eski Devlet Başkanı Haydar Aliyev'in Koruma Müdürlüğünü yapan Kürt asıllı Beyler Eyübov'un ortak oldukları "Çahan" isimli şirket tarafından, Kürt asıllı üniversite öğrencilerine maddi yardımda bulunulduğu da biliniyor.

İş bununla da kalmıyor. Kürt asıllı Azerbaycan vatandaşı ileri gelen şahıslar ile Kürt asıllı T.C. vatandaşı bazı kişilerin kontrolünde bulunan Azerbaycan ve Nahçıvan'daki “Kürt mafyası”, Azerbaycan ve Nahçıvan'da açılan tüm önemli ihalelerin, aralarında T.C. uyrukluların da bulunduğu Kürt asıllı iş adamlarına verilmesini sağladıkları da bilinen hususlar arasında. İhaleleri alan T.C. vatandaşı Kürt asıllı iş adamları, aldıkları ihalelerde çalıştıracakları işçileri, Türkiye’nin Ağrı bölgesinde ikamet eden Kürtler arasından seçerek, bu işçileri Azerbaycan ve Nahçıvan'daki Mafya ve Kürtçülük faaliyetlerinde de kullanıyorlar.

Boyutlu ve giderek artan gelişmelerden büyük rahatsızlık duyan Nahçıvan halkı, Azerbaycan Devlet Başkanı İlham Aliyev'den, “zorunlu göçün” ve Kürt asıllı şahısların faaliyetlerinin durdurulmasını talep ederken, “aksi halde yakın zaman içerisinde Nahçıvan’da bir tek Nahçıvanlının dahi kalmayacağını, kısa dönem içerisinde Nahçıvan’a Kürtlerin hakim olacağını ve bunun da Azerbaycan’a yansımasının da önümüzdeki dönem içerisinde hissedilir şekilde görüleceğini” dile getiriyor.

Bütün bu olumsuz gelişmelerden Azerbaycan Devlet Başkanı İlham Aliyev’in bilgisi var mıdır bilinmez. Var ise; Azerbaycan üzerindeki Nahçıvan kamburunun üzerine giderek bir an önce sorunları çözmesi ve mevcut duruma ve gelişmelere el koyması temennileriyle, Nahçıvan ve Azerbaycan halkı adına bekleyelim, görelim diyoruz.

 

 

İran ve Nahçıvan Arasında İktisadi İlişkiler Büyüyor

 

  TAHRAN,10 Tem.2007 (MNA)-- Nahçıvan özerk cumhuriyeti yüksek meclis başkanı Vasıf Talibof ve beraberindeki heyetin İran’ın doğu Azerbaycan eyaletine yaptıkları ziyaretin sonunda iki taraf arasında iktisadi ve kültürel işbirliği anlaşması imzalandı. Anlaşmada iki taraf arasında sanayi, ticaret, turizm, eğitim ve bilimsel çalışmalar alanında işbirliğinin geliştirilmesi öngörülüyor. İran ile Nahçıvan özerk cumhuriyetinin öğrenci ve öğretim üyesi mübadelesi, Nahçıvan’ın İran’ın yol inşaat projeleri ve tarım, gümrüklerdeki çalışmaların kolaylaştırılması, sınır ticareti gibi alanlarda İran’ın tecrübelerinden yararlanması 11 maddelik işbirliği anlaşmasının en önemli maddeleri arasında. Nahçıvan cumhuriyeti 5500 kilometrelik yüz ölçümü ve 327 bin kişilik nüfusuyla İran’ın kuzey batısında yer alıyor. Nahçıvan özerk cumhuriyeti Türkiye ve Ermenistan’ın da komşusu sayılıyor. Lakin Azerbaycan cumhuriyetinin bir parçası sayılmasına rağmen bu ülkeyle ortak sınırı bulunmuyor. Bu yüzden Nahçıvan cumhuriyetinin ihtiyaçlarının bir çoğu komşu ülkelerden temin ediliyor. İslami İran, barış, dostluk ve iyi komşuluk ilişkileri gibi temeller üzerine kurulan dış politikası dolayısıyla Nahçıvan özerk cumhuriyeti ile ilişkilere özel önem veriyor. İslami İran, Nahçıvan’ın ihtiyaçlarını temin eden en önemli kaynak niteliğinde. İslami İran her yıl Nahçıvan’a 200 bin ton civarında mal ihraç ediyor. Şimdiye kadar İran ve Azerbaycan cumhuriyeti arasında Nahçıvan konusunda birkaç işbirliği anlaşması imzalanmıştır. Bu konuda Nahçıvan’ın doğal gaz ve elektrik ihtiyacının temin edilmesi için imzalanan anlaşmalara dikkat çekilebilir. İslami İran’ın özellikle doktor Mahmut Ahmedinejad’ın cumhurbaşkanlığı görevini üstlenmesinden bu yana izlediği siyasetlerden biri, ülkenin sınır bölgelerindeki eyaletlerine daha fazla yetki tanınmasıdır. Bu siyaset doğrultusunda İran’ın sınır bölgelerindeki eyaletlerinin yetkilileri komşu ülkelerin yetkilileriyle görüşmelerde bulunarak işbirliği anlaşmaları imzaladılar. Bu girişimler Tahran yönetiminin siyasetleri doğrultusunda yapılıyor. Yerel yetkililer kendi bölgelerinin ihtiyaçları ve imkanları konusunda daha fazla bilgiye sahiptir. Dolayısıyla imzaladıkları anlaşmaların tümü uygulanmıştır. İslami İran’a göre, bölge ülkeleri kendi imkanlarına dayanarak karşılıklı ihtiyaçlarını temin edebilir ve mevcut sorunlara yabancı güçlere ihtiyaç duymaksızın çözüm bulabilir. İslami İran, Müslüman ülkelerin refah ve huzuru konusunda sorumluluk duyarak şimdiye kadar imzalanan anlaşmalarla komşu ülkeler ve özellikle Nahçıvan halkına bir çok yardımda bulunmuştur. İran ile Nahçıvan özerk cumhuriyeti sınırlarında sınır ticaret merkezlerinin kurulması, hastane ve sağlık merkezleri inşa edilmesi, bölgede İranlı bankaların şubelerinin açılması, vize uygulamasının kaldırılması, Nahçıvan’a tren seferlerinin başlatılması ve bu bölgenin bir çok ihtiyacının temin edilmesi, İran’ın Azerbaycan cumhuriyeti ile işbirliği ve Nahçıvan özerk cumhuriyeti halkının ihtiyaçlarının temin edilmesi için yaptığı girişimler arasındadır.

 

 

 
   
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol